Diyabete Bağlı Ampütasyonlar
Diyabet alt ekstremite ampütasyon sebeplerinin büyük çoğunluğunu oluşturur. Özellikle tip 2 diyabet hastaları, diyabete bağlı ampütasyonlarda başı çeker.
Diyabet alt ekstremite ampütasyon sebeplerinin büyük çoğunluğunu oluşturur. Özellikle tip 2 diyabet hastaları, diyabete bağlı ampütasyonlarda başı çeker.
Diyabete Bağlı Ampütasyonlar
Ampütasyon, yalnızca uzuv kaybıyla sınırlı kalmayan; vücut imajı bozukluğu, işlevsel ve sosyal ilişki kayıplarına sebep olabilen travmatik bir durumdur. Protezler bu kaybı fonksiyonel ve görsel olarak tamamlayarak kişilerin toplumsal katılımını sağlayan yapay uzuvlardır. Diyabet alt ekstremite ampütasyon sebeplerinin büyük çoğunluğunu oluşturur. Özellikle tip 2 diyabet hastaları, diyabete bağlı ampütasyonlarda başı çeker. Teknolojinin gelişimi, diyabetik ampütelerin farklı aktivitelere katılımını sağlayan geniş ürün seçenekleri sunar. Gelişimler olumlu yönde hızla ilerlerken bunu insana uyarlamak ancak hasta merkezli rehabilitasyon ekibi ile mümkündür.
Protez kullanımı ne yazık ki her ampüte için mümkün değildir, bunun sağlanması için yeterli kardiyovasküler kapasite, fiziksel beceri, soket uygulaması için şekillenmiş ve duyusal yeterliliğini sağlamış güdük elde edilmiş olması gerekir. Diyabetik ampütelerde rehabilitasyon süreci preoperatif, postoperatif ve preprostetik, prostetik ve postprostetik olmak üzere 5 aşamadan oluşur. Diyabetli ampütelerde yara iyileşmesinin yavaş olması, his kaybı ve fiziksel aktivite eksikliğine bağlı erken yorgunluğun gelişmesi süreci yavaşlatan dikkat edilmesi gereken faktörlerdir.
Preoperatif dönem
Preoperatif dönemde amaç, hastayı fiziksel ve zihinsel olarak ampütasyona hazırlamaktır. Bu dönemde yapılan protez süreci ve komponentler ile ilgili hasta bilgilendirme, gevşeme ve solunum egzersizleri, kuvvetlendirme ve aerobik egzersizler kişiyi ampütasyon sonrası sürece hazırlar.
Postoperatif ve preprostetik dönemler
Postoperatif ve preprostetik dönemler birbirine entegre, bazı uygulamaların benzer şekilde ardı sıra devam ettiği dönemlerdir. Ağrı ve volüm kontrolü, güdük iyileşmesi ve şekillendirilmesi, doğru pozisyonlama, duyusal farkındalık sağlama ve erken mobilizasyon postoperatif dönemin öncelikli hedefleridir.
Hasta tek taraflı ampüte ise sağlam tarafın ayak bakımına dikkat etmelidir. Sağlam ayağın en iyi şekilde korunması son derece önemlidir; bunun için diyabetik ayakkabı, diyabetik çorap ve kişiye özel tabanlık çözümlerimizle de yanınızdayız.
Cerrahiden sonra hastanın sağlam tarafında problem yoksa yürüteç ya da çift taraflı kanedyen ya da koltuk altı değnekleri ile ambulasyon (hastanın hareket etmeye başlaması) sağlanmalıdır. Eğer ampüte olmayan taraf ambulasyona uygun değilse ya da hasta çift taraflı ampüte ise tekerlekli sandalye kullanarak mümkün olduğunca üst ekstremitesini aktif kullanmalı, erken dönemde temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için yardımcı cihaz kullanımına uygun ev düzenlemesi yapılmalıdır.
Güdük şekillenmesini ve ödem kontrolü
Güdük şekillenmesini sağlamak ve ödem kontrolü için kompresyon, egzersiz ve masaj uygulamalarından yararlanılabilir. Bunun için sıklıkla elastik kompresyon çorapları, sekiz şekilli yapılan elastik bandaj veya linerlar tercih edilir. Ancak olası duyu kaybından dolayı hasta sıkı bandajı hissetmeyebilir, bu sebeple ilk zamanlarda bandaj kullanım süresi kısa tutularak, güdük kontrolü daha sık olmalıdır.
Hasta hem diyabet hem de diyabete eşlik eden problemlerden dolayı (örn: diyaliz) gün içinde volüm değişiklikleri yaşayabilir. Bunun takibi için mezura ölçüm sonuçları prostetik süreçte kullanılacak süspansiyon sistemini belirlemede yol gösterici olacaktır. Ayrıca beslenme, hijyen (Derma Güdük Bakım Serisi), sigara alışkanlığının bırakılması, düzenli egzersiz, ilaçların düzenli kullanılması diyabetik hastalarda prostetik sürecin başarılı olmasında etkin önemli parametrelerdir.
Prostetik dönem
Kişisel faktörlere de bağlı olarak prostetik döneme geçiş süresi değişkenlik gösterir. Yara iyileşimi tam olan, ambule olmaya engel durumu olmayan diyabetik hastalarda protez uygulamasına geciktirmeden geçilmelidir. Hastaya uygun olmayan ilk protez deneyimi olumsuz sonuçlara sebep olur, bunun önüne geçmek için protez yapımı öncesi izlenimler ve hasta hikayesi göz önünde bulundurularak protez komponentleri hasta işbirliği ile belirlenir.
Yapılan ampütasyonun seviyesine bağlı olarak uygulama esnasında farklı protez parçaları kullanılır. Diz altı ampütasyonunda protez; soket, liner, birleştirici parçalar ve ayaktan oluşur. Diz üstü ampütasyonunda bu parçalara ek olarak diz eklemi vardır.
Diyabetik hastalarda prostetik dönemde mutlaka hastaya test soket uygulaması yapılmalıdır. Test soket uygulamasında geri dönüşlere bağlı olarak nihai sokette değişiklikler gerekebilir.
Vücudunuzla direkt temas halinde olan linerın seçimi, soketin yük noktalarının belirlenmesi ve süspansiyon sistemi diyabetli hastalarda önemlidir. Aksi takdirde güdük üzerinde rotasyonel ve dikey sürtünme kuvvetlerinin oluşması güdükte istenmeyen yara oluşumuna sebep olur.
Ayak, diz eklemi ve birleştirici parçaların seçiminde fiziksel durumunuz, ampütasyon seviyeniz, günlük yaşam aktiviteleriniz, mesleki ve çevresel koşullarınız belirleyicidir. Ortopedi teknikerlerimiz size uygun parçaların özelliklerini tüm yönleriyle sizinle paylaşır, tavsiyelerde bulunur ve sonunda tüm parçalara birlikte karar verirsiniz.
Fizyoterapist eşliğinde yapılan yürüme eğitimi; hasta bilgilendirme, protezi giyme çıkarma, soket ve güdük hijyeni, yürümeye özel kuvvetlendirme egzersizleri, fonksiyonel yürüme ve aktivite eğitimlerini içerir. Egzersiz öncesi ve sonrası kan şekeri seviyesi, yorgunluk ve yara durumu, ağrı duyusu kaybı egzersiz yoğunluğunu ve mola sıklığını belirlemede önemli etkenlerdir.
Postprostetik dönem
Postprostetik dönem, kişinin aktivite katılımı ve güdük formundaki değişime bağlı olarak gelişen bir takip sürecidir. Bu süreçte çoğunlukla işe geri dönüş, ev içi düzenlemeler ve sosyal çevreye adaptasyon için öneriler üzerinde durulur. Rehabilitasyon aşamalarını başarıyla tamamlayan ve diyabetik bakımını, kontrollerini yerine getiren bireylerin protezleriyle sosyal yaşama katılımı mümkündür.
Sıkça Sorulan Sorular
PlasmaDerm®
PlasmaDerm®, soğuk atmosferik plazma teknolojisiyle ciltteki kan mikrosirkülasyonunu arttırarak yaranın oksijenle beslenmesini sağlar ve antimikrobiyal etkisiyle yaranın steril kalmasına yardımcı olur. Bu sayede, yara iyileşme süreci hızlandırılır.
Diyabetik ayağın hangi evresinde olursanız olun, Ottobock'ta size özel çözümler var.
translations.ListView.results_text